BEDENİM BANA NE ANLATMAYA ÇALIŞIYOR?

Bedenim Bana Ne Anlatmaya Çalışıyor? | Melisa Paker

BEDENİM BANA NE ANLATMAYA ÇALIŞIYOR?

Hoşunuza gittiğini düşündüğünüz ve görece keyifle yediğiniz bir yemek vücudunuza dokunursa beyinciğinizi uyarılır ve beyinciğiniz vücudunuza “Kus ve bunu dışarı at” der. Kusar ve size iyi gelmeyen yiyeceği dışarı atarsınız. Vücudunuza fazla gelen, rahatsız hissettiren herhangi bir yiyeceği yediğinizde bedeniniz bir daha onu yemeyin diye size sinyal verir; gaz oluşturur, midenizi şişirtir, sizi rahatsız eder ki iyi gelmediğini anlayın. Vücut söz konusu olduğunda iş görece daha kolaydır ancak duygusal olarak size herhangi bir şeyin iyi gelmediğini anlayabilmek için duygu okur-yazarlığınızı geliştirmiş olmanız gerekir. 

Duygu okur-yazarlığı, en basit anlatımla, duyguların varlığının farkına varabilmek, duyguları anlayabilmek, anlamlandırabilmek ve neyi neden hissettiğinize dair farkındalığınızın olmasıdır. Duygular, düşüncelerden ve bedensel duyumlardan oldukça farklıdır ancak her birimiz gündelik hayatta duyguları düşünceler ve bedensel duyumlarla karıştırabiliriz. Herhangi bir durum karşısında ilk hissettiğimizin duygu olduğunun farkına varamayıp düşüncelerimize odaklanır, daha sonrada “Ben neden böyle düşündüm ki şimdi?” diyebiliriz.

Duygular bir anda oluşmaz ve her ne kadar biz duyguların farkına varmamış ve/ya onları görmezden gelmeye çalışmış olsak da onlar varlıklarını sürdürmeye devam ederler. Bize varlıklarını anlatabilmek için “kılık” değiştirip” daha kabul edilebilir bir halde varlıklarını sürdürebilirler. Örneğin, bulunmak istemediğiniz herhangi bir ortamda aniden midenize kramp girebilir ve mide ağrısı çekebilirsiniz. Bu aslında varlığınızın size yardım çığlıdır ve anlamı “Bak bu bize iyi gelmiyor. Ama sen duygularını göremediğin için bunu anlayamıyorsun. Ben de sana bunu anlatmak için bedensel duyumlarla ortaya çıkıyorum”dur. 

Bu durum aynı zamanda pek çok psikolojik sorunun fiziksel semptomlara sahip olmasıyla da ilgilidir. Örneğin, bulunmak istemediğiniz bir ortamda (asansör, kapalı alan vb.) kaldığınızda midenize kramp girebilir, kalbiniz daha hızlı atmaya başlayabilir, terleyebilir, bayılacakmış gibi hissedebilirsiniz. Bu durum aslında panik ataktır ve çoğu durumda panik atak, bireyin kendisine iyi gelmeyen durumlardaki duygularını anlayamamış olması ve varlığının bedensel duyumları kullanarak bunu ona gösterme isteğidir.  

Bu durum, herhangi bir fiziksel semptomla doktora gittiğinizde doktorun “Bu durum, psikolojik” demesiyle de ilintilidir. 

Bütünsel varlığımızda hiçbir şey bir anda ve pat diye oluşmaz. Eğer duygu okur-yazarlığı konusunda iyi değilsek, duygular kılık değiştirip bizim onları daha iyi anlayabileceğimiz bir hale bürünebilirler. Bu sebeple, herhangi bir bedensel duyum yaşadığınızda bunun fiziksel sebeplerinin olabileceği gibi psikolojik sebeplerinin de olabileceğini aklınızda tutmanız ve duygu zemini üzerinde neden-sonuç ilişkisi kurmanız faydalı olacaktır.